Ünlü Sanatçı Açelya Elmas,
2 Kere Kemik iliği nakli yaptıran;
Kanseri 4 Kez yenen,
Hodgkin lenfoma,
Lenf Kanseri 4. evre Metastazı nasıl yendi?
Tıbbi Tedavisi ile birlikte;
Recep Dağıstanlı"dan Bitkisel Destek nasıl aldığını;
Verdiği mücadeleyi;
Olumsuz anlarda Moral Motivasyonun önemini,
Fox Tv Çağla Şikel"e Anlatıyor.
Açelya Elmas Nasıl başarılı oldu?
1- Başarısının sırrı Doktorunun vermiş olduğu Tedaviye harfiyen riayet etmiş olması;
2- Tıbbi tedavisi ile birlikte Lymph cancer Treatment Protocol Combination 9 Therapy Programını uygulaması;
3- Moral motivasyonu her zaman için yüksek tutması, Tedaviye canı gönülden inanması,
4- Aile bağlarının güçlü olması,.
5- Kabız kalmaması, Günde en az 3 kez çıkması,
6- Günlük su içme miktarı Kilonun 1/30 kadar su içmesi, 60 kiloluk bir kişi, günde 2 litre ortalama su içmeli,
7- Doğal beslenmesi,
8- Şeker ve türevlerinden uzak durması,
9- Verilen yemek listesine tedavi bittikten sonra harfiyen uyması;
10- Tedaviler bittikten sonra 5-9 yıl boyunca Doktorunun vermiş olduğu talimatlara harfiyen uymaları,
11- Metastaz riskine karşılık;
Sanki varmış gibi dikkatli olması,
Rehavete kapılıp iyileştim havasına girmemesi.
Şu an için Dizi filimlerine Ses Sanatçılığna devam etmesini sağlamıştır.
Kanseri yenen Sanatcımız Açelya Elmas"ın Habertürk muhabiri Burhan Kazmalı ve Recep Dağıstanlı ile röportajı ve Esadiye Köyü Yalova ziyareti. 2010 Yılı,
Kanseri yenen ve kendi deyimi ile ‘yeniden hayata’ tutunan ünlü sanatçı Açelya Elmas (33) kendisine şifa kaynağı olan Bitki Bilimci Recep Dağıstanlı"yı Yalova Esadiye Köyündeki evinde ziyaret etti, kendisini sağlığına kavuşturan o ünlü bitkileri elleriyle topladı ve ‘yaşamak çok güzel dedi.
Tıbbi her türlü desteği aldım, ilik nakli bile yaptırdım ama zaman zaman yaşamdan uzaklaştığımı bile düşünmedim.
Her sabah uyandığımda önce yaşadığım Allah’ıma dua ediyordum, sonra da azim ve irademi kullanarak kanser hastalığını yeneceğim umudu ile güne başlıyordum’ diyerek söze başlayan
Açelya Elmas, şöyle konuşmaya başladı:
‘Ihlamurlar Altında’, ‘Kurşun Yarası’, ‘Deli Yürek’, ‘Nisan Yağmuru’, ‘Koçum Benim’ ‘Lale Devri’ gibi dizilerde oynadım başarılı da oyunlar çıkardığıma inanıyorum.
Mimar Sinan Üniversitesi Müzikal Bölümü mezunuyum ve 11 yıldır da oyunculuk ile yaşamını sürdüren birisiyim.
Kalabalık ve gürültülü bir kentte yaşamak, günlük iş stresi ve yoğunluk, genetiği değiştirilmiş ürünlerin kullanılması ister istemez insan vücudunda birtakım hastalıklar bırakıyor.
Halsizlik terleme gibi hastalık vücudumda kendini hissettirmeye başladı.
İlk doktora gittiğimde bir sıkıntılı durumun olduğunu anlamıştım.
Benim çevredekiler ve ailem herkes benim kanser hastası olduğumu biliyorlardı ve bana söylemiyorlardı.
Doktorlarım bana el birliği ile kanseri yeneceğimizi söylemişti.
Ağlamadım, üzülmedim, tepki vermedim ama tuvalete giderek artık gözyaşlarıma hakim olamamıştım.
Hüngür hüngür ağladım.
Ailemde kanserden ölenler vardı ama bunu kendim ile bağdaştırmak istemiyordum.
Artık bunun geri dönüşü yoktu.
Hem dizi setlerinde çalışıp para kazanıyordum hem de tedaviye başlamıştım.
Yani kendimi işten soyutlamamıştım.
Kanser hastası nasıl kilo almayı başardı?
Canlı yayında anlatıyor. Pınar dilşeker Beyaz tv
Hasta ziyaretlerimiz Trabzon yorumlar
Akciğer kanseri hasta yorumu
Lenfoma Akciğer kanseri
Merhaba Recep Bey,
Babam akciğer kanserinden vefat etmedi. Kendisi bildiğiniz gibi hastalık ile mücadele için komoterapi alıyordu. Yine bildiğiniz gibi bu terapiyi alan hastalar uygulama sürecinde ve uygulama bittikten sonra da çok tesirinde kalıyorlar. Rahmetlik babam kemoterapiden sonra sağlığına çok dikkat etmesi gerekirken pek dikkat etmedi. Aslında dikkat ediyordu ama vücut direnci çok düştüğü için dışarıdan gelecek en küçük tehlikeleri pek bilemedi. Ve kendisi zatürree oldu. Akciğeri iltihap kapmıştı. Hastaneye kaldırıldı. Ne hikmetse şekeri çıktı, böbrekleri iflas etti ve nihayetinde vefat etti.
Ölmeden önce hastaneye gidiyor. Doktorlar iltihap kapmışsın deyip yazıp gönderiyorlar. Tabii ki iltihap çok ilerlemiş acilen yatması gerekirken eve gönderiyorlar. Ölmeden bir kaç gün önceden de acile kaldırılıyor. Ayakta bile duramazken amca sen iyisin git Pazartesi gel diyorlar. Tabi Pazartesi günüde ölüyor
Bana göre babam ve bu ülkede yaşayan insanlar ilgisizlik, insana değer verilmemekten kaynaklanan sebeplerden ölüyor. Belki bizlerde bu yüzden ölüp gideceğiz. Babam kemoterapi aldığı süre içerisinde hiçbir doktor ne kendisini motive etti nede herhangi bir şey için uyardı. Ne yiyip ne içeceğine bile söylemediler. Biz babamıza çok dikkatli olmasını söylüyorduk ama bizi dinlemedi doğal olarak. Ama bir doktor kendisini ciddi bir şekilde uyarsa emin olun onları dinlerdi. Ama umularında bile değil. Babam öksürüyordu ama bu öksürüğü zatürreeden kaynaklanıyordu. Fakat kendisi öksürüğünün akciğer kanserinden kaynaklandığını düşünüyordu. Dolayısı ile hastalık ile mücadelede motivasyonu kırılıyordu.
Babam kemoterapi aldığı süre içerisinde bünyesi şaşırtıcı bir şekilde güçlü idi. Bunu da sizlerden aldığımız doğal ilaçlardan ve diğer bitkisel olduğunu düşüyoruz. Bana kalsa kemoterapi aldırmazdım ama bu sefer çevrenin baskısı ve herhangi bir şey olsa bu tutumumuzdan kaynaklandığını düşünecekler. Doktorların yapması gerektiğini sizler uzaktan yapıyordunuz. Arayıp soruyordunuz. Bir sıkıntısı olup olmadığını söylüyordunuz. Ama hastane ne arayıp ne sordu. Yav bu adama biz bir uygulama yaptık ama öldü. Neden öldü? Bir sebebi var mı idi? En azından bundan sonraki hastalar için bir şeyler yaparız. İstatiğini tutarız. Hiç öyle bir şey yok. Hatta biz kendimiz gidip öldüğünü söyledik. (Başka hastanede vefat etmişti) Düşünsenize hiç gidip bir şey söylemesek bu adam nerede?, ne yapar?, nasıl oldu? Diye soran olmayacak. Çok ilginç bir ülkede yaşıyoruz. Kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz aslında ama haberimiz yok. Ve bunu da sorgulamıyoruz. Bu aslında sadece hasta ve hastane için geçerli değil. Hayatın bütün alanlarında bunun gibi sorunlar ile karşılaşıyoruz.
Siz babamı tanımadığınız için sıradan gibi gelebilir ama babam dahi diyebilecek kadar zeki idi. Ve ülkesine de çok hizmetleri olmuştu. (Askeri sivil memur emeklisi idi) Farklı idi. Ve daha çok şeyler de yapabilirdi. Ve bizlere tam destek olacak zamanda öldü. Tabiî ki mutlak olarak kadere de inanıyorum ama insanımız artık böyle hastalıklar ile trafik kazasında yada çok basit nedenler ile ölmeyi hak etmiyor. Bizler her şeyin en iyisine layığız diye düşünüyorum. Hele Anadolu insanı, Türk toplumu çok acılar çekerek bu ülkeyi var ettiler. Hem de ne acılar! Bizler her şeyin en iyisine layık olduğumuzu düşündüğümüz içinde böyle vakalar beni artık çok fazla kızdırmaya başlıyor. Bunu babam öldüğü için söylemiyorum. Güzel ülkemizde hayatımızı çok güzel ve basitleştirerek yaşamak varken hep zorlaştıryoruz. Hiç bir sebep yokken.
Birçok insan hastaneyi sevmez. Niye sevsin ki parası varsa parasıyla rezil oluyor. Parası yoksa gereksiz zorlaştırmalar ile rezil oluyor. Ve tabiki hastaneye gitmemek için dirinir ve sonrasında da gecikmiş hastalıklar ortaya çıkar.
Neyse farklı konulara da değindim. Kusura bakmayın.
Sizlerde kendi alanınızda ilgilendiniz ve yardım etmeye çalıştığınız için teşekkür ederim.
Saygılar.
Canım Recep Hocam öncelikle sizlere teşekkürlerimi belirtmek isterim.
Ben ve ailem size müteşekkiriz.
Babamın Kolon Kanseri sonrasında oluşan metastaz Karaciğer Metastazı ve oluşan Sarılık ile vermiş olduğumuz savaşda bize göstermiş olduğunuz destek için size teşekkürler.
Bu yazı yazmayı kendime borç bildim o kötü günlerde, babamın o buhranlı ve kendimizi çaresiz hissettiğimiz bir dönemde sizinle karşılaştık. çaresizdik çünkü babamın kan seviyesi düşük olduğu için kemoterapi alamıyordu..
Kan seviyesi hemoglobin 8 in altında dermansız iştahsız durumda idi;
Bunun la birlikte sizden aldığımız bitkisel kürler ile 1 hafta gibi kısa sürede ayağa kalkarak en azından yemek yemeğe ve dolaşmaya başladı.
Kemoterapi almaya başladı.
Sizin en iyi yanı kemoterapiyle birlikte uygulanabiliyor olması ve kemoterapinin yan etkilerini ortadan kaldırıyor olması ve daha sonra ki kemoterapileri daha rahat alma şansımız oldu.
Yaptığınız dışarıdan sürülen kremler ağrılarını geçirmeyi ve rahatlamasını, daha rahat uyumasını sağladı.
Verdiğiniz nebat ve yağlar gerçekten işe yaramaz dedim ben kendimce, ama 1 hafta sonra ben de şaşırdım.
Müthişti
Babam artık yürüyor şakalaşıyor geziyor sohbet ediyordu.
Size bunları söylediğimizde biz çok mutlu olmamıza rağmen siz temkinli yaklaştınız çok erken diyerek aslında bizi biraz üzdünüz 2 ay geçince anladık sizin ne demek istediğinizi.
Temkinli yaklaşma sayesinde kan seviyesi 13 e çıkmıştı.
Karaciğer kanserinde oluşan metaztas ile oluşan sarılık ardından oluşan siroz o kadar karıştı ki ne yapacağımızı şaşırdık
Kolon kanseri bir tarafta Karaciğer kanseri ve Sarılık bir tarafta her şey üst üte geldi vücut buna nasıl dayanıyor?
Başarmak ya da bir an olsun yanımızda olması bile mükemmel.
Sarılık seviyesi 10 seviyesi çıktığında oluşan vücuttaki o anları unutmak imkansız
Siz sürekli diyorsunuz ya kabız kalmayın evet bu konuda hatalı olduk neyse fazla zamanınızı almak istemiyorum
Bundan sonraki hastalara bir nebze faydam olursa en azında tavsiyede bulunmak istedim.
Yardımcı olmaktan dolayı mutluluk duyarım
Kemoterapi alınıyor ama babam artık daha dayanıklı ve sağlıklı. Siz olmasaydınız bunları başaramazdık.
Şu anda babam iyi çok şükür Allah sizden razı olsun...
Teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum.
Meme kanseri
Mide Kanseri taşlı yüzük kanseri bitkisel destek sonrası Hasan Amcanın yaşam sevinci
Babam 85 yaşında 2 ay ömrü var dediler ve Recep Hoca ile tanıştım.
Bu yazı yazmayı kendime borç bildim o kötü günlerde, babamın o buhranlı ve kendimizi çaresiz hissettiğimiz bir dönemde sizinle karşılaştık. çaresizdik çünkü babamın kan seviyesi düşük olduğu için kemoterapi alamıyordu..
Kan seviyesi hemoglobin 8 in altında dermansız iştahsız durumda idi; bunun la birlikte sizden aldığımız bitkisel kürler ile 1 hafta gibi kısa sürede ayağa kalkarak en azından yemek yemeğe ve dolaşmaya başladı.
Kemoterapi almaya başladı. Sizin ilaçlarınızın en iyi yanı kemoterapiyle birlikte uygulanabiliyor olması ve kemoterapinin yan etkilerini ortadan kaldırıyor olması ve daha sonra ki kemoterapileri daha rahat alma şansımız oldu.
Yaptığınız dışarıdan sürülen kremler ağrılarını geçirmeyi ve rahatlamasını, daha rahat uyumasını sağladı.
Beyin Tümörü Teşekkür Mektubu
İlk: "sevim ...... " <[email protected]>
Konu: Re: beyin tümörü
Tarih: 22 Mart 2008 Cumartesi 21:38
Sayın recep bey bize güvenip yolladığınız için ben ve ailem teşekkür ederiz Allah razı olsun elimden geldiği kadar size mahcup düşmeyeceğim.
Hakkınız neyse yollamaya çalışacağım inşallah iyi gelirde eşimle size ziyarete geliriz hem maddi açıdan hem de senelik iznim temmuzda o zaman rahatlayıp sizin gibi yüce insanı görmeye geleceğim beni sevindirdiniz.
Allahtan sizi sevindirsin ben çok çaresiz biriydim sizleri tanıdıktan sonra hayata yeniden döndüm şimdi çok umutluyum sizler varsınız hayırlı akşamlar
Allaha emanet olun işlerinizde başarılar.
Konu: RAPOR
Tarih: 06 Şubat 2009 Cuma 19:06
KRANİAL MR
Serebeller hemisferler,medulla oblangata,pons ve mezansefalonun morfolojisi ve sinyal intensiteleri tabiidir.4.ventrikül genişliği ve morfolojisi tabiidir.
Supratentorial kesitlerin incelenmesinde,bilateral serebral parankim alanlarında ve bazal ganglionlar düzeyinde genişlemiş wirchov-robin mesafeleri izlenmektedir.
Periventriküler beyaz cevherde ve sentrum semiovalede çok sayıda milimetrik boyutta iskemik gliozie sekonder,T2 hiperintens lezyonlar izlenmekte olup,solda globus pallidusu ve kapsüla interna bacağı düzeyinde 22x12mm boyutlarında T2 hiperintens lezyon izlenmekte olup,lezyonmun flu görünümü sebebiyle olay akut iskemik hadise olarak değerlendirilmiştir.
Gereği halinde kontrastlı beyin MRG inceleme önerilir.
Talamuslar,korpus kallozum ve sağ bazal ganglion normaldir.
3.ve lateral ventriküller normal şekil,yer ve genişlikte izlenmektedir.
İntrakranial majör vasküler yapılarda akım sinyalleri normal olarak değerlendirilmiştir.
Hemisferik kortikal sulkuslar ve bazal sisternelar tabiidir.
7.ve 8. sinir kompleksleri simetrik ve doğaldır. Kranio-servikal
Bileşke normal olarak değerlendirilmiştir. Bulbus oküli, retrobuller yağlı planlar, optikkiazma, optik sinir,her iki kavernöz sinüslerin morfoloji ve sinyal intensiteleri normaldir.
Nazal septum orta hatta olup,nazal pasaj açıktır. Her iki orta konka büllöz görünümündedir. Her iki alt konka hipertrofiktir. Sol maksiller
Sinüs anterior duvarda retansiyon kisti izlenmektedir.
EEG RAPORU
Bu eeg 32 kanllı dijital EEG cihazı ile çekilmiş olup,bipolar,referans
Montajlar ve EKG kullanılarak elde edilmiştir.
ZEMİN AKTİVİTESİ:Posterior bölgelerde göz açmakla kısmen bloke olan 8-9 Hz
Alfa diğer bölgelerde hızlı ve amplıtudlu beta frekansında dalgalardan oluşmuştur.
Frekans:8-9 Hz.
Amplitud:20-30 uV
Göz açma :yok
Hiperventilasyon:yok
FotikStimulasyon:yok
Uyku: Çekim sırasında uyanık olarak tanımlanmıştır.
İnteriktal Anormallik:yok
SONUÇ:Normal EEG
İlginiz için çok teşekkür ederim. Bir dahaki mesajınızı sabırsızlıkla
Bekliyorum. Allah razı olsun saygılar...
2007 yılında annem rahim kanserine yakalandı.
2008 Ocak ayında ameliyat olarak rahim, yumurtalık ve tüpler alındı.
Kontrollerimizi yaparak 2013 Temmuz ayına kadar sorunsuz geldik.
Yendiğimizi düşündük derken Temmuz ayında çekilen Pet BT de Karaciğer de metastaz(yayılım) geliştiği vurgulandı acilen ameliyat ve yapılması gerektiği vurgulandı.
Biz Karadenizliyiz, Aslında aklımıza gelmedi değil ama artık her yer eksoz dumanları, genetiği oynanmış gıdalar, sahte ürünler, doğal olmayan yiyecek içecekler vs. vs. bu şartlarda normal insan bile belli bir zaman sonra sağlığını kaybetmeye başlıyor.
Kanser hastasının zaten şansı yok gibi bir şey.
Uzmanlarda zaten bu doğrultuda bilgi veriyor.
Bakanlıklar devamlı sahte ürünleri açıklıyor ama ya açıklanmayanlar! Heleki büyük şehirlerde doğal ürün bulmak neredeyse imkansız.
Anne biliyorsunuz insanın en önemli varlıklarından biri.
Ailemde herkes kanserden öldü hayatta kalan bir tek annem.
2013 Temmuzda karaciğer metastazı olarak yayıldığını Pet BT ile öğrenmiş olduğumuzda kafamızdan aşağı kaynar sular döküldü zannettik.
Tam yendiğimizi düşünürken.
O an içimizdeki acıyı size tarif edemem sudan çıkmış balık gibi oluyorsun.
Ne yediğimizi ne içtiğimizi anladık, ayaklarım sanki yere basmıyor zannettim.
Aslında düşündüğünde mesleğim icabı kendimi çok güçlü sanırdım ama insanın başına gelince anlıyor.
Ne desem boş, çaresizlik.
Ailecek perişan olduk.
Yapılan tahliller çekilen emarlar neticesinde karaciğerde yaygın metastaz ve safra kesesinde taş olduğu tespit edildi.
Ne diyeceğimizi ne yapacağımızı şaşırdık.
Çok yere gittik farklı konuşuldu biri ameliyat diğeri olmaz geç kalınmış yayılmış diğeri kemoterapi falan filan kafamız çok karıştı.
Yer demir gök bakır bunu anlatamam yaşayan bilir herhâlde ne desem boş.
Sonra annemle radikal bir karar alıp ne ameliyat olduk nede kemoterapi gördük.
Doktor düzenli yaptırıp bitkisel gıda kürlerimizi kullanmaya başladık.
Aynı zamanda bio-enerji-rezonans da almaya başladık.
Köylerden doğal ürünlerle beslenmesine çok dikkat ettik.
İstanbul gibi bir yerde doğal ürün bulmak ve getirtmek maalesef biraz maliyetli oluyor.
Annemin durumu bizim irkilmemize ve ciddi boyutta araştırmaya itti.
Türkiye de hatta yurt dışında bile bir çok konu da araştırma ve analiz yaptık.
Kanseri değişik yollarla yenen çok insan olduğunu gördük.
Bizde bu yöntemleri denemeye başladık.
Maddi manevi ailecek seferber olduk.
Allaha şükürler olsun çok iyi sonuçlar almaya başladık.
Her sabah ve her akşam anamı evde yaşıyor görmek bana canım oğlum demesi dünyalara bedel.
Allahın da izniyle inşallah uzun yıllar yaşayacak.
Şu anda her şey çok güzel ve yolunda.
Araştırmalarımızda ve edindiğimiz tecrübelerde şunları önemle vurgulamak istedik.
Beslenme neredeyse kanserle savaşta en önemli yapı taşı niteliğinde.
Öyle ki yediğiniz içtiğiniz le kanser hücrelerini besliyor olabilirsiniz.
Beslenmede asıl önemli olan yediğiniz ve içtiğinizin doğal olması.
Beyaz ekmek yerine tam buğday unlu ekmek tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
Şeker tüketiminden kaçınılmalıdır.
Hazmı zor yiyecekler ve içecekler tüketilmemelidir.
Uzmanlar Sebze ağırlıklı beslenmeyi vurgulamaktadırlar.
Beslenmede en önemli kaynaklardan bir tanesi zeytinyağı.
Zeytinyağı içerisindeki squalene maddesi sadece zeytinyağı ve köpek balığı kıkırdağı içerisinde var.
Günde en az 100 gr tüketilmesi kanserle savaşta size katkı sağlayacaktır.
C vitamini kanserle savaşta yine katkısı küçümsenemeyecek şekilde.
Kanser hastası en günde 3 kez olmak üzere duruma göre 3-10 gr arası kullanması gerekiyor.
Fazla alım da çok da önemli değil sadece ishal yapıyor.
Zaten büyük boşaltımımızın(dışkılama) günde en az 2 defa olması gerekiyor.
Kabızlık varsa büyük sorun var demektir.
Keten Tohumu yağı yoğurtla beraber tüketildiğinde ortaya bir protein çıkıyor. Bu protein kanserle savaşta etkin bir rol üsleniyor.
Bio-enerji de kanserle savaşta etkin rol alıyor (rezonans).
Baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik (frekans) ile kanser tedavi edileceği bilgisini internet ortamında bulabilirsiniz.
Kanser hastaları zaman içinde kanser hücrelerinden dolayı kansız kalabiliyorlar.
Carvacrol maddesi vücutta antibiyotik etkisi yarattığı gibi kan hücreleri sayısını hatırı sayılır derece de arttırmaktadır.
Bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.
Kanserle savaş ta önemli rol üstlendiği vurgulanmaktadır.
Ayrıca saça sürüldüğünde yağlanmayı durdurduğu ve dökülmeye önleme de katkısı olduğu söylenmektedir.
Yabancı sitelerde kanser üzerine Carvacrol ilgili bir çok yazı bulabilir inceleyebilirsiniz.
Vücuda kimyasal olarak ağır sanayide işlenmiş ürünler kullanmamalıyız.
Örnek olarak şampuan yerine saf ve doğal zeytinyağı sabunu kullanmalıyız.
Kıl deliklerinden bütün kimyasallar vücuda emilmektedir.
Daha doğrusu vücudumuza girenlerin doğal olmasına dikkat etmeliyiz.
Bahsettiğimiz bu konularda kullanılanların doğal ve güvenilir olması çok önemli. Vücudumuzu kandırmamalıyız.
Sonra üzülen hüsrana uğrayan yine biz oluruz.
Kanser hastalarının ve sağlıklı insanların kesinlikle kabız olmamaları gerekmektedir. Kabız olunduğu durum da boşaltım sorunu var demektir.
Dolayısıyla toksinler ve atıklar vücudumuz da beklemekte anlamına gelmektedir.
Dolayısıyla vücudun asidik hale geldiği vurgulanmaktadır.
Asidik ortam kanser hücrelerinin çoğalması ve gelişmesi için zemin hazırlamaktadır.
Bu sebeple vücudumuz bazik yani alkali olmasına özen göstermeliyiz.
Vücudu Alkali yapmak için Karbonat ta kullanabilirsiniz.
Fazla karbonat kullanımı yine ishal yapmaktadır.
İnternette kullanımı ile ilgili olarak bilgiler bulabilirsiniz.
Günde en az 2 defa büyük boşaltım işleminin yapılabiliniyor olması gerektiğini vurguluyor uzmanlar.
Keza en az 5 ve üzeri idrarınızı da yapmanız gerektiği vurgulanıyor.
Annemin kanı HGB 5 kadar düştü ve kansızlık oluştu.
Biz ailecek ve bilhassa annem bahsettiklerimizi harfiyen kullanmaktayız.
Kemoterapiyi kendi kararımızla kullanmadık.
Annemin bütün tetkik ve tahlillerinin önceki ve sonraki hallerinin raporları elimizde mevcut.
İsteyen olursa paylaşabiliriz.
Çoktan ölmesi gerekirken sıkıntılarımız var ama hala çok şükür yaşıyor.
Kanser şu anda durmuş durumda.
İnşallah bu şekilde savaşarak vücut kendi nasıl üretmişse yine aynı şekilde vücut tarafından yok olacaktır.
Recep Hocamız bizim için gerçekten candan içten seferber oldu.
Bütün imkânlarıyla bize karşılıksız yardımda bulundu.
İlk önce şifa Allahtan sonra da işin ehli insanlardan doğru tedavi ile şifa bulmak.
Biz Allahın izniyle Recep DAĞISTANLI Hocamızı bulduk.
Tedavimiz konusunda her türlü bilgi ve tecrübemizi sizinle paylaşabiliriz.
Bize uyguladığı kürlerle annemin kanseri durmak bir yana gerilemeye başladı.
Recep DAĞISTANLI hocamızdan Allah razı olsun.
Bütün kanser hastalarımızı Allah şifa versin, sağlıklı insanlarımızın da sağlığını daim etsin.
Ağız kanseri
Sarkom Yumuşak doku kanseri